21 Haziran 2019 Cuma

E.T.A. Hoffmann - Meşum Miras (The Entail / Das Majorat)

Image result for e.t.a hoffmann meÅŸum mirasFelsefi/politik bir tavır olarak romantizm, yani moderniteden ürküp doğaya dönüş, şövalyelik ruhuna özlem falan, neyse. Bunların helvasını tabii ki elektrikli ocaklarda karıp karıp yiyelim. Fakat "modernizmin piçi olarak romantizm" etiketinden edebiyat, hele hele gotik, kendini nasıl muaf tutamamış; biz de (biz derken benden başka kim, belki de sadece ben) bu etiketin tuzağına düşüp gotik edebiyata nasıl polisiye gibi bir "popüler kurgu" alt türü muamelesi yapmışız, ne kadar hayıflansam az. Neyse ki üslup ve içerik arasındaki cambazlık isteyen dengeyi kurmakta; üslubu kullanarak içeriğin "hipodermik" tesirini temin etme gücüyle, içeriğiyse anlatının zoraki "içgüveysi" olmaktan çıkarıp edebi bir problem haline getirmenin zevkini birlikte barındırmakta romantizmin önemini kavradıkça daha bir bağlanıyorum bu akıma.

Hoffmann'ın Majorat'ı da bunun tipik bir örneği. Türünün pek başarılı bir örneği olduğu söylenemez, hele ki kitabı iki bölüme ayıran "her şeyin açıklanması" bölümü teknik açıdan fazla basit (kitap 1817 yılında basıldığı için olabilir mi sevgili eleştiri müptelası?). Gel gelelim üslup ve içerik arasındaki o soğuk, profesyonel ilişkiyi yönetimi takdire şayan. 

Romanın bütün trajedisi, herhangi normal bir miras gibi evlatların üzerinde eşit derecede hak iddia edebildiği bir şatonun artık baba öldükten sonra en büyük oğula tevarüs etmesini sağlayan (dolayısıyla diğer varisleri dışarıda bırakan) bir düzenleme sonrası şatonun "meşum" hale gelmesi üzerine kurulu. 

"Öülk"ün ("devlet" anlamıyla da alalım) selameti için Fatih'in kardeş katli fermanını andıran bir kuralın ertesinde olanlar, Fatih döneminde yazılsa belki de bir kahramanlık destanı olarak anlatılabilirdi belki. Ama yıl 1817'dir ve tam da Napolyon Savaşları ve Viyana Konferansı sonrasında Almanya'nın modernleşme atılımı başlamışken, yeni bir kural sermayenin yükselen "rasyonal"iyle çatışmaya girerse eğer; çözülme dönemindeki feodalitenin hortlaklarının yeni kurulan bir mahkeme odasının duvarını - ki o duvar Orta Çağ inançlarına açılan yolu sonsuza dek kapatmıştır - tırnaklarını kanatırcasına kazıdığı bir korku öyküsü çıkar ortaya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder