5 Haziran 2020 Cuma

Nurdan Gürbilek - İkinci Hayat

D&R - Kültür Sanat ve Eğlence Dünyası"Kaçmak, kovulmak, dönmek üzerine" denemeler deyince, kitaptan önce çeşitli mecralarda paylaşılan sunuş yazısının da verdiği heyecanla, "edebiyatta mekan" olgusunun ("eksiksiz" olmasa da) epey kapsamlı, sık sık da beklenmedik yorum kapıları açıveren bir tematik incelemesiyle karşılaşacağımı düşünmüştüm açıkçası. Fakat Gürbilek'in eski okurları için pek de sürprizler barındırmayan, yine Tanpınar'lı, yine Cemil Meriç'li, tekrar hissi uyandıran, belki bu konularda eskiden söylenmiş onca söze birkaç dipnot düşebilen çok fazla pasajla karşılaşılan bir kitap olmuş bu kez. Kitabın özellikle ilk yarısı çok iyi bir lisansüstü öğrencisi ödevi gibi: Çok iyi bir araştırmacılık evet, ama yeni bir şey söylemeye çekinen, okuduğunu yeni kelimelerle ifade etmekle yetinen pasajlar.

Kitabın tatminkar kısmı ikinci yarıda: Ayhan Geçgin, NBC ve Barış Bıçakçı üzerine konuşmalarda. NBC kısmı (konu da "mekan" olunca) maalesef yine toplumsal düzeyde katkısının ne olduğunu pek çözemediğim, kısır bir "taşra" merkezli okuma etrafında dönse de çok ince, çok detaylı, derinlikli. Ama özellikle Ayhan Geçgin'in ve Barış Bıçakçı'nın okurları bu yazarlarla ilgili incelemelere bayılacak, ciddi bir doygunluk hissedecek. Geçgin edebiyatı hakkında daha kapsamlı bir incelemeyi Orhan Koçak yaptı, belki onun bir mütemmim cüzü olarak okunabilir bu bölüm fakat bir Atay-Bener mirasçısı olarak Bıçakçı okuması çok verimliydi gerçekten.

Dikkatimi çeken bir başka sorun (?) kitabın çok fazla Metis referansı içermesiydi. Metis'ten çıkan bir kitapta birçok farklı konunun yine Metis külliyatı üzerinden okunmuş olmasını ticari bir yere bağlamayacağım elbette. Fakat, nasıl desem, birçok yayınevi çok farklı düşünürlerin kitaplarını basarken, yayınlanmış/yayınlanmamış birçok yüksek lisans/doktora tezi bu tür popüler tartışmalara derc edilmeyi beklerken, bu kapalı tartışma bana bir tür "cemaatleşme" gibi de gelmiyor değil, sanki Metis-içi bir entelektüel yankı odası söz konusuymuş gibi.

Ne olursa olsun böyle ince işlenmiş bir kitabı beğenmemek mümkün değil elbette, ama beklediğim "o" kitaba yakınlaştığı anların azlığı da üzmedi değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder