30 Mart 2018 Cuma

Fernando Pessoa - Anarşist Banker



İnsanın hep duyduğu ama tek bir eserinin adını bile bilmediği yazarlar (ve şarkıcılar, vb.) vardır. Pessoa da benim için böyle biriydi. Portekizli olduğu ve birkaç mahlasla yazdığı dışında adama dair hiçbir şey bilmiyordum. Açıkçası nedendir bilmiyorum ama ağlak, melankolik biri sanıyordum. Kitapçıda baktım ki 50-60 sayfacık bir metni var, adı da "Anarşist Banker", en azından bir fikir edinmek için yapıştırıverdim. Enteresan bir bilgi: "Anarşist Banker", yazarın sağlığında yayınlanan tek kitabıymış.
Image result for anarÅŸist banker pessoa paltoKitap teknik olarak bir yenilik arz etmiyor, klasik bir diyalog. Nefret ettiğim bir yöntem. Camus'nün "Düşüş"ünü de (ki onda sorulara metinde yer verilmeyerek en azından sıkıcılığın o boyutu ortadan kaldırılıyordu) bu yüzden sevmemiştim. Soru-cevap usulü yazarın kendi argümanlarını bir tür Kartezyen yöntemle sınadığı yanılsamasını yaratarak okura yazarın kendi kendini sorguladığı izlenimini verirken aslında yazarın (sorduğu çanak sorular ve sorması gerekirken sormadığı sorular vasıtasıyla) metni sinsice yönlendirmesine imkan tanıdığından tehlikelidir. Bilindiği gibi bu yöntem İslam tebliğcilerinin "cevab veremedi" kıssalarının da temel motiflerinden biridir, tam da bu yüzden.

Fikir de pek orijinal değil açıkçası. Alt sınıfların düşüncesi olması gereken anarşizmin bireycilik vurgusu nedeniyle bugün ABD'de liberteryanizm adında karşılık bulan, Ayn Rand'cı bir anarko-kapitalizme evrilme potansiyelini makaraya alırken aynı zamanda "Başkalarına anarşist derler ama en baba anarşist onlardır" diyerek kapitalistlerin aslında nasıl da "yasalar üstü" olduğunu gösteren, böylece hem nalına hem mıhına vuruyor kitap. "Orijinal değil," dedim ama bu basbayağı orijinal mi göründü? Sorun şurada: Diyalogdaki mantıksal geçişler yer yer o kadar manipülatifleşiyor ki kendine "anarşist" diyen ve bütün devrimci literatürü hatmettiğini ileri süren adamın aslında anarşist teoriye pek de hakim olmadığını, soruların da onu yeterince sıkıştıramadığını apaçık görüyorsunuz. 

Bu noktada şunu düşünüyorum: Bilim ve felsefenin kavrayamadığı insana, topluma vb. dair kimi gerçeklikleri sanatçı keşfedebilir; bu doğrudur ve vakidir. Fakat bir bütün olarak teoriyi ele alıp onu zayıf yönlerinden vurmak, ya da o teoriyi araçsallaştırarak birilerine "çakmak" için gerçekten de o teorik birikimi haiz olmak gerekir ki bu da her sanatçının kalıbı değildir.

Yine de bir teoriyi varıyla yoğuyla tartışarak bana "iktidar" gibi kavramlar hakkında yeniden ve hızlıca bir zihin jimnastiği yaptırdığı için mutsuz değilim. Ha, bir daha Pessoa okumak mı? Pek düşünmüyorum.

Image result for umut sarıkaya anarşizm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder