Sait Faik yerli edebiyatımızın köşe taşlarından biri olarak bilinir; "Adalı" kimliği ve bu kimlikle de bağlantılı olarak bilhassa "insana dair sıcacık öykülerin yazarı" payesi ile özel bir konuma oturtulur.
Benim şahsi tanışıklığım lise yıllarında Semaver kitabını okumamla başlamıştı. O okuma gençliğin heyecan, abartı, yoğunluk arayışı içerisinde benim için bir şey ifade etmemişti. İlginçtir ki Semaver yazarın ilk öykü kitabıydı, yıllar sonra dönüp seçtiğim Alemdağ'da Var Bir Yılan ise son öykü kitabı. Amatör bir okurun edebi kişiliğini oluşturma sürecinin başlarındaki bir yazarla tanışmasından yıllar sonra karşılaşıp "- Ne çok değişmişsin yahu! -Valla ben de seni tanıyamadım" demesi gibi bir vaka bu.
Fakat bunlar dışında Sait Faik'in "kendi sahasında" çok güçlü olduğunu kabul etmek gerek. Okuruyla sohbet eden öykülerinde öyle bir hakimiyeti var ki; bu anlatılarında sistematik olarak dağınık (zamanda sıçramalar, lafı değiştirmeler vb.) olmasına rağmen okuru ilk cümlede yakalayıp çok küçük fakat ustaca müdahalelerle son cümleye kadar adeta ağzının içine baktırıyor. Hani yoldan geçen tanımadığı birini çevirip, kolundan tutup tatlı tatlı konuşa konuşa, berikinin ağzını açmasına hiç fırsat vermemeyi de başararak dükkanına götürüp satış yapan usta bir bezirgan olabilirmiş diye düşünüyor insan Sait Faik için. Fakat bu bezirgan örneğinden devam edersek, tıpkı onlar kadar geveze, sözünü süzmeyen, çeşitli ikilemelere, görünür/görünmez parantezlere, kimi zaman işlerliği defalarca kanıtlanmış klişelere (nostaljik duygular, "büyük laflar eden bilge balıkçı karakter" vb.) başvurmaktan çekinmeyen bir yanı da var. (Bu klişeleşme ancak bugünden bakıldığında geçerlilik kazanan bir iddia olabilir tabii fakat bugünün okuru olarak Sait Faik öykülerini beğenip beğenmeme halimizi belirleyen de bu. Sait Faik'i "Bu öyküleri taa o zamanlar yazmış!" diye övmek başka, bu öykülerin zamana yenik düşmesi başka...)
Nihayetinde baktığımızda, Sait Faik okumanın okura kaybettiren bir tarafı yok. Kazandığımız ise hoşsohbet bir amcadan o günleri dinlemenin o dinlendirici tadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder